Düşünmekle istediğiniz her şeyin mümkün olacağınız söyleyen ve anlatan kişiler, yazarlar var. Okumaya dahi gerek görmediğim kitaplar. Dünyada ve Türkiye’de liste başı kitaplar. Onlara göre her şey olumlu düşünmeye bağlı. Gerçekten öylemi mi? Aile içinde olumlu düşünmek mutluluk getirir. Olumlu düşünmek duygusal ve olması ihtimal bir durumdur. Bu durumda hem olmama ihtimali çok yüksek hem de iş dünyasında duyguyla doğru kararlar alınamayacağı için risk olacak ve riskin sonucunda bir kayıp söz konusudur. Olumlu düşünerek bunu durduramayız. Kafamızı kuma sokmanın bir anlamı yok!!
İş adamları ve yöneticiler etkili kararlar alması için öncelikle kendi duyguların çok iyi kontrol altında tutmayı başarmalı, sabit fikirli olmamalı. Elindeki olanaklara ve duruma göre kararlarını hızla gözden geçirerek en mantıklı kararı vermeli. Ne karamsar nede önündeki olumsuz durumu göremeyecek kadar her şeyi tozpembe görmemeli. Bunun için temkinli olunmalıdır. İş dünyası ne romantik bir ilişki nede bir aile kurumudur. Özelikle yatırım kararlarında, proje, borsada, İşletmecilikte, gayrimenkul alımında her zaman en kötü ihtimale göre düşünülmeli ve ona göre kararlar alınmalı. Neyin neye mal olacağı bitene kadar net olarak beli olmaz.
Sürekli olumlu düşünerek başarılı ve istediği her şeye sahip olacağını düşünen insanlar sadece hayallere sahip olur. Kesinlikle istediği gibi bir hayata sahip olamaz. Herkes sahip olmak istiyor ama kimse gerekeni yapmak istemiyor. Zaten sorunda burada çıkıyor. Hiçbir insanın hiçbir şey istediği gibi olmaz, olmadı dolasıyla bizim de olmayacak. İstemek ayrı bir şey, yapmak bambaşka bir olaydır. Hiçbir şey istediğimiz gibi olmaz yaptığımız gibi olur. Bu nedenle başarılı olmak için kısa, orta, uzun dönemli planlar yapılmalıdır. Aynı zamanda her zaman güncellenen bir risk yönetim programı ile olası olumsuz durumu en az zararla kapatılmalıdır.
Bir zamanlar iş dünyasında önemli olan üretmektir. Ya da ürün idi. Önemli olan üretim veya ürün mantığı vardı. Rekabetin az olduğu müşteri bol ama ürün yok. Dolasıyla o zaman ki işletme anlayışı al ürünü koy mağazaya dua et müşteri gelir. Alternatif ürün olmadığı içinde istediği fiyatlardan satarak yüksek karlar sağlanıyordu. Artık o dönem bitti. Bunun yerine ham madde alımından ürünün tesliminden sonra teknik servisine kadar her adım önemlidir. Bu nedenle işletmelerde hem faaliyetler değişkenlik gösterdi hem de birimlerdeki insanların nitelikleri. Onların olumlu düşünmek dedikleri bizde dua etmektir. Peki o zaman dualarımız kabul olunmuyor mu? Âlimlere göre dua ikiye ayrılıyormuş sözlü dua ve fiili dua. Diyorlar ki önce Allah'dan isteyecek sonra da vermesi için gerekeni yapacak. Gerekeni yapmıyorsa duasının kabul edileceğine kendisi de inanmamış demektir.
Ne kadar iyi niyetle olumlu düşünürseniz düşünün bu sizi kötü sonuçtan kurtarmaz. Sadece beli bir zaman sorunu görmeyerek geçici bir mutluluk meydana getirir. Bu da sorunların kar topağı gibi çoğalarak daha büyük felaketlere ve engellenmeyen sorunlara yol acar. İşletmede gördüğünüz ama olumlu düşündüğünüz için müdahale etmediğiniz bir durum. Bir gün iş hayatınıza son verebilir. Faaliyetin ve işletmeniz hakkında her şeyi bilin görün ama nerede müdahale edeceğinizi de net olarak bilinmeli. Lider her şeyi gören ve ne zaman müdahale edeceğini bilen insandır. Olumlu düşünmek korkaklığın gizli halidir.
Yorumlar
Yorum Gönder