İflasa Götüren Bilgi Kaynakları



Televizyonda, İnternet  yayın organlarına baktığında herkes zeki ve millete akıl veriyorlar. Türkiye’de önemli olan göbek ve ses yeteneğidir. Akıl mı? Boş ver kimin umurunda? Ondan dolayı sanatçılar ve dansözler ve dansöz gibi kıvıran insanlar hep baş tacı ediliyor. Özelikle konu finans, yatırım, işletme konuları olunca işin içinde para olduğu için insanlar hemen kulak misafiri oluyorlar. Böylece bir anda binlerce kişiye ulaşıyorlar.



Konularında uzman olmayan ve asla o işleri yapmayan insanlar  yarım yamalak bilgilerle insanları yönlendiriyorlar. Kendilerine öyle bir görüntü veriyorlar ki milyar dolarlık önerileri hiç çekinmeden söylüyorlar. Zaten düşünmekten ve araştırmaktan yoksun olan insanımız bu ünlü kişilerin önerilerini hiç sorgulamadan hayata geçiriyorlar. İnsan doğası her zaman kolay olanı tercih ediyor. Çünkü ünlüsün; ünlü olduğun içinde biliyorsun.


Bilginin bu denli sürekli çoğaldığı ve değiştiği zamanda umursamazlık kendini gösteriyor. Önemli olan bilgi değil. Doğru bilgiyi işlemek ve uygulayarak sonuçlandırmaktır. Başarı ancak bu şartlar da meydana gelir. Bilginin doğruluğu kullanıldığı yere göre değişir. Onun yerine hazır bilgi bize fayda sağlamaz. Nasıl ki bir hastanın reçetesi başka bir hastaya verilmiyorsa Bilgide kişiye sektöre ve duruma göre değişkenlik gösterir.

Ayrıca hayatımızda hiç önemli olamayan veya sadece o anlık değişiklik meydana getiren bilgileri yayan insanlar var. Bunlar yaşam koçu, moda, kişisel gelişim, diyet ve beslenme, giyim, tarz, aşk gibi konular bilimden daha üstün bir ilgi görüyor. Bunlara ayrılan para ve emek de havaya gidiyor bir tek girişimcisine para kazandırıyor. Onun için bir soytarı olan ünlüler bilim insanlarında daha fazla kazanıyor. Ayrıca bu insanlar hep ileriye dönük sözleri kelimeleri bir arada kullanarak insanları inandırıyorlar.

Bu insanların ne dediğine, eğitimine ve tecrübesine bakmadan ve bilgimiz olmadan önerilerini uyguluyoruz. Olmayınca bunlar hemen kıvırmak için kendilerine haklı bir gerekçe sunuyorlar. Bu durumda maliyeti bizlere oluyor. Eksik bilgi, art niyetli eksik bilgi, çarpıtma gerçeği küçümseme ve TV aracılığıyla abartılan bilgi, sıradan insanın yaşam kaynağı haline geldi ve toplumları yönetiyor. Bilgi kırıntıları ve eksik bilgi ile yönetildiğimizin farkında varalım. İyi, nazik ve anlaşılır bilgi her zaman gerçeğin ne olduğunu merak etmenin üzerini örter.

Eğer başka birlerinin yanlış bilgilerinin kurbanı olmak istemiyorsak; bilginin gerçekliğini sorgulamak lazım. Okumak, düşünmek ve araştırmanın da bir bedeli vardır Ancak bu bedel kullanılmanın ve yanlış yönlendirilmenin bedelini hiçbir zaman geçmez. Onun içinde her bilgiyi akıl süzgecinden geçirmeliyiz. Ancak konusunda uzman kişiler ünlü olur. Önemli olan onların konu hakkında ne kadar eğitimli ve tecrübeli olduğudur. Bunları iyi analiz ederek doğru kişilere doğru bilgiler vererek bire bir konu ile alakalı görüşülmelidir. Nitekim yarım ve yanlış bilgi her zaman felakete sürükler.


Yorumlar