Amaçları Olmayanlar Başarılı Olamazlar!!

Başarılı olmak,başarısız olmak ,


Bir insanın yetenek ve eğitimlerinden daha önemli olan bir insanın amacı ve bu amaca ulaşmak için ne kadar mücadele edeceğine bağlıdır. Başarılı olmanın hazzını bilmeyen en küçük bir zorlukta havlu atar. Özelikle firmalarda ki insan kaynakları işe elaman alımında daha çok standart olan bir forumda ne yazık ki insanın amaçlarını ve hedeflerini soran bir soru yönlendirilmiyor. Bir insan ne kadar iyi okulda okursa okusun bir amacı yoksa boştur. Hedefi olmayan bir insan yaprak misali bir firmadan bir firmaya rüzgarın yaprağı savurması gibi savrulur. Hiç bir zaman amaçlarını ulaşamaz.

Bir kişiye sorulacak en iyi soru hedefin nedir? Bu soruya verilecek cevap o insanın neler yapabileceğini, kişiliğini, eğitime, hayata bakış açısını, hedeflerini ve en önemlisi de amacına ulaşmak için neler yapacağına nasıl bir yol izleyeceğini ele verir. İşletmelerde sorun çıkaran, mutsuz ve sürekli şikâyet ederek işten kaytaran hep bir bahaneler bulan ve uyduran insanlar bir amacı olmayanlardır. Ne yaptığı işten nede aldığı ücretten hiçbir zaman memnun olmaz.


Kendilerine göre bir sınır belirler ve asla daha fazlasını yapmak için bir caba ve gayret içinde olmayıp mesai saatlerine çok dikkat ederler. Mutsuzlar dır çünkü ne yaptığı işi severler ne de yöneticilerinden ve ekip arkadaşlarından memnun olmazlar hep işi onlara yıkarlar. İş yaparken tek düşündükleri ay sonu alacağı paradır. Bu durumda o insanlar kendilerinden beklenen verimi vermedikleri gibi ekibinde performansını düşürür. Bir işletmenin hızı en yavaş olan elamana bağlıdır.


Kendilerine sorulduğunda yapılacak en son iş onların yaptığı iştir ve bu iş asla yapılmaz. İnsanları bir hedef göstermek ve ona ulaşmasını sağlamak için motive etmek lazım. Ancak siz ne kadar motive ve destekçi olursanız olun. Dışarıdan ancak bir miktar fark yaratılır. Asıl moral kaynağı  kaynağı insanın kendisinde olmalı. Nitekim iş yapmak istemeyen birine hiç kimse hiçbir şey yaptıramaz. Aynı eğitimi almış aynı ortamda bulunan ve aynı olanaklara sahibi olan insanlardan bazıları fark yaratıyorsa bu başarılı olmak için bir amaca bağlı olan ve bunun için mücadele eden insanlardır.

Birinin amacı el alem beni iste görsün diyerek dış tepkilere acık ve sadece gösteriş amacı ile yüzeysel ve istemeyerek çalışırken diğeri de kendi amaçlarına ulaşmak ve bir şeyler yapmak için için canla başla severek çalışır. İkisi de aynı işi yaptığı halde biri mutlu diğeri mutsuz. İş stresi ve pazartesi sendromu, psikolojik baskı kurmak, dedikodu yaymak, yalakalık ve söz taşıma en çok bu istemeyerek çalışan insanlarda daha fazla olur. Birde kurumda herkes mutsuz ve isteksiz ise burada yönetim hatası olduğunu gösterir. Yöneticilerin bir amacı ve hedefi yoksa ekipte işletmede bir ilerleme sağlayamaz. Onları bir amacı gerçekleştirmek ve yönlendirmek için lider ruhlu yöneticilere ihtiyaç duyarlar.

Nitekim çok iyi kendini motive etmiş biri engellenirse o da orada mutlu olamaz. Onun için kendine geliştirmek ve değer katarak firmaya ait görmesi lazım. Ne yazık ki yönetimi tam olarak idrak edemeyen yöneticilerin yüzünden insan ne kadar bir amacı olursa olsun ya işi değiştirir ya da bir zaman sonra ortama ayak uydurarak yaratıcı bir kişilik ziyan edilir. İşletmeciler her zaman özelikle büyük bir projelerde insanların düşüncelerini sorarak onların görüşlerine değer vermelidir. O zaman kişiler kendilerine firmanın bir parçası olarak görür ve eksiklerini tamamlamak için çalışırlar. Onlara fırsatlar vermek en akıllıca yapılacak harekettir.


Yorumlar