Firmalarda Eleman Sorunları ve Çözüm Önerileri




İster yeni kurulan işletme olsun isterseniz eski biri firma olsun firmaların en büyük gider kalemlerinden biri işçilik giderleri oluyor. Özelikle emek yoğunluğu yüksek olan hizmet sektöründe elaman sorunu işletmelerin en büyük sorunlarından biri olarak karşımızda duruyor. Bir işletmede elaman giriş ve çıkışları hem işletmeciye bağlı nedenler hemde elamandan kaynaklı nedenler olarak farklılık gösteriyor. 

Firmalar nitelikli elaman alıp sonra ne yapılması gerektiğinini kendileri söyleyerek bunu kurumsallaşmanın bir parçası olarak ifade ediyorlar. Oysa nitelikli elamanlar konularında deneyimli oldukları için kendi bildikleri gibi yapmak istiyorlar. Bazı firmalarda kendi kuralları çerçevesinde hareket etmesini istiyorlar. O kadar nitelikli elaman ilanları ile buldukları elamanlardan aslında firmanın verdiği görevleri yapacak kadar akıllı ama daha fazlasını yapacak kadar ve kendi niteliklerini fark edemeyecek kadar aptal elaman arıyorlar. 

Acaba bu sınırlamasının nedeni işletmecilerin kendinden daha deneyimli elaman istememeleri psikolojik olarak rahatsız olmaları ve kendilerini eksik his etmelerine mi neden oluyor. O zaman nitelikli elaman almak yerine kendileri yetiştirmeleri daha cazip ve mantıklı kalır. Hemde nitelikli elemanların yeteneklerini kullanması ve kendini geliştirmesi için fırsat verilmiş olur. O nedenle firma elaman stratejisi belirlemeli ve dışarıdan elaman temin etme yada kendileri kendi elamanlarını yetiştirmesi gerekiyor. 

Yeni kurulan firmalarda işini bilen profesyonel insanları çalışmaları maliyetli olur ama daha karlı olur. Çünkü nitelikli elaman yetiştirmek zaman, çapa ve para isteyen bir durum. Burada yarıca yetişen elamanların başka firmalarda daha iyi olanaklarla ve daha yüksek ücrete iş bularak işletmeyi terk etme riski de var. Kısaca çok sorunlu çözümü zor sorunlar yumağıdır işçi ve iş veren sorunu. 

Firmalar hem nitelikli hemde kendilerinin talimat verdiği ve ucuza çalışan elaman istiyorlar. Oysa nitelikli elamanlar o kadar deneyim ve bilgi için eğitim ve tecrübe edinmek için caba göstermişlerdir. Onun için ucuza çalışmazlar. Sadece niteliksiz elamanlar ve mecbur kalanlarla patron yalakası elamanlar daha ucuza çalışırlar çünkü onlarda başka bir yerde iş bulamayacaklarından emindir. Oysa kendine güvenen elamanın iş bulma sorunu olmayacağından dolayı yalakalık yapmaz ve böyle bir durumda istifa eder. 

Patronlar elamanların kendilerinin yanında karınını doyuran kendilerine muhtaç insanlar zan ediyorlar. Onun için durmadan emir baki hatta zaman zaman kurumsal olmayan işletmelerde kendisine verilen isten farklı olarak her işi yapmasını talep ediyorlar. Bir insan bir iste uzman olurken bizde bir insanın her konuda uzman ve her işi yapan olmasını istiyorlar ondan sonra başarı bekliyorlar. 

Elamanlar işletmelerden eğitim, motive en az yaşam standartlarının üstünde ücret beklerken kariyer basamaklarını çıkacaklarına inandıkları kurumlarda çalışmayı tercihe ederek hem iş hemde kendilerini geliştirmek istiyor. Oysa firma yöneticileri de en az maliyetle elamanlardan en fazla faydalanmayı istiyorlar ve işe alırken verilen sözlerin bir çoğu tutulmuyor bu işletmenin para kayıp etmesine, verimsizliğine neden oluyor. 

Ucuza çalışan elaman ya verimsizdir yada işe çok fazla ihtiyacı vardır. Paraya ihtiyacı olan elaman veya çalıştığının karsılılık maddi ve manevi olarak göremez işe o zaman işten yarılmak yerine kendini pasif konuma çekerek sorumluluk almadan sadece aylık almak için çalışan konuma geçiyor. İşletmelerde elaman ücretlendirme yönteminde kesinlikle performansa göre prim ve haklar verilmeli ve kariyer konusunda haklarının yenildiklerine inanmamalıdır. Oysa patronlar kendilerine yalakalık yapan, kendi hemserilerine daha fazla ayrıcalık tanıması , adam kayırması işletmelerde dedikodu yayılmasına ve elamanlar arası kavgalara neden oluyor. Bu konu uzun konu ama amacım sadece konu üzerinde düşünmenizi ve işletmede sorunun nereden kaynaklandığını daha iyi bulmanıza katkı sağlamaktır. 

Günümüz iş dünyasında bilgiye ulaşmak son derece hızlı ve kolay, geniş pazarlara ve yeni müşterilere ulaşmak çok ucuz, ürün geliştirme, işletme yönetimi, üretim yönetmeleri çok hızlı şekilde kopyalanıyor veya taklit ediliyor. İşletmelerin en büyük rekabet silahı olarak bilgi üretmeleri, kullanmaları ve nitelikli elamanlara sahip olmaktır. Çünkü diğer hepsi kopyalanırken bilgi işleme ve insan nitelikleri kopyalanamaz ve taklit edilemez. 

Nasıl ki kalitesiz ürün ucuz olursa niteliksiz elemanda ucuza çalışır ama ikisininde toplam maliyette daha pahalıya gelir. Nitelikli ve kendi işine uzman olan biri en az 4 elamandan daha verimli çalısır. Uzun süre çalışmak yerine kısa ama verimli çalışmak daha mantıklıdır. Son olarak sizlere soruyorum. Sizler patron olarak kendiniz elaman olsaydınız kendinizi işe alır mıydınız? Çalışanlarda  patron olduklarında kendilerini işe alırlar mı? Kendinizin ve elamanlarımızın hangi konuda gelişmesi gerekiyor?

Nedense işletmelerde maliyet kontrol dediklerinde ilk akla gelen elamanlara verilen yan haklar ve olanaklar ile ücretlerinde kesintiler ve işçi çıkarmak akla geliyor. Oysa maliyetleri düşürmek için alınacak o kadar yöntemler varken enden elamanlar. Ayrıca nitelikli elamanların isten ayrılarak rakiplerinize gitmesi sizin için yine kayıp. He bir de Ben olmasam bu firma batar diyen tipler olup iş yapmayarak yapar gibi görünenler var. İste bunların hepsinin çözümü ölçme ve değerlendirmeden geçer. Rakamsal olarak ifade edemesen hangisinden ne  kadar verim aldığını ne yapacağını bilemesin. 

Simdi kendinizi firma için degerli biri mi zan ediyorsunuz yada patronun güzünde ne kadar değeriniz var.  Bunu merak ediyorsanız alın size test yöntemi yarın sabah patrona işi bıraktım diyerek istifa dilekçesini yazılı yada sözlü olarak iletin yöneticinizin tepkisi ne olacak git derse zaten sizin onun yanında ya değeriniz bilinmiyor yada siz nitelikli biri değilsiniz. Yok gitme derse o zaman zam isteme hakkınız doğdu demektir. Ne dersiniz ya zaman yada iş bırakma riske girilir mi bir test etmek için sonuç beni bağlamaz benden söylemesi :) Tersini patronlarda yapa bilir ona göre  :) 

Ülkemizde yapılan istatistik çalışmaya göre insan kaynakları aradıkları niteliklerdeki elamanlardan sadece % 30 dan istenen verimi alırken % 70 gibi bir oranda umduklarını bulamıyorlar. İnsan kaynakları elaman yetiştirmek yerine rakiplerden yetişmiş elamanları daha yüksek maaş ve olanaklara kendilerde çalışmasını teklif ederek eleman hırsızlığı yapıyorlar. Tabi ki başka biri daha fazla olanak verirse ona da gidiyor. Yada umduğunu bulamayarak pişmanlık duyuyor ama yapacak bir şey de kalmıyor. 

İşletmeler için ekip kurmanın ve bu ekip elamanlarının nitelikli olmasının  önemini anlata bildim mi?  Ekip demek bir kaç insanın bir arada çalışması demek değildir. Ekip demek insanların bir birine ve işletmeye ait duygusu yasarken işletmenin kendilerinin işi olduğunu düşünerek bir birilerine yardım etmesi ve koordineli çalışarak sinerji yaratmak için organize olmalıdır. Yoksa bir birinin açıklarını arayan, yalaka, ayak kaydırmak ve dedi kodu yapanlar insanların bir arada çalışması değil. 

Yorumlar