Hizmet sektörünün en büyük sıkıntısı müşteri memnuniyeti ölçülememesi
ve hizmetin paketlenme, hazırlanıp stoklanma, tasıma gibi sorunlarından dolayı
sadece beli bir bölgeye hizmet etme zorunda kalıyor. Bunu bir miktar
temsilcilik ( Franchising ) vererek alanı genişletme çalışmaları içine
giriyorlar ancak ne olursa olsun bir imalat sektörü kadar Pazar payına sahip
olamıyorlar. Bunun içinde asıl para kazandıran hizmet değil ürün üretenler daha
çok kazanıyor çünkü uluslar arası Pazar girme olanakları çok fazla ama hizmette
bu birkaç firmayı geçmeyecek kadar sınırlıdır.
Memnuniyetin beli bir standardı olmaması ve kişiden kişiye
göre değişmesinden dolayı bir çok memnun kalırken diğeri tam hiç beğenmeye
bilir. Bu durumu beli etmeden bir daha gelmemek üzere gider. Özelikle Danışmanlık, Bankacılık, Otel,
mağaza, market, lokanta restoran,
mağaza, kâffe, gibi yerlerde müşteri ile karsı karsıyı gelen elemanların tavrı
ilk izlenim oluşması nedeni ile çok önemli.
Oradaki karşılanması, güler yüzlülük ve kişinin üzerindeki giyim ve
tavrı firmanın yüzü ve kurumsal durumunu gösteren ilk yerdir. Müşteri sadece
buna bakarak hizmet alma ya da almama kararı veriyor.
Üstün hizmet anlayışı ve müşteri her zaman haklı olduğunu
vurgu yapmak çok doğru olsa de uygulama da bir an önce gitsin, aman bu nereden
cıktı derler. simdi, bu saate ne iş var
der gibi insanın yüzüne bakmalar, yapmacık gülümsemeler, tavır ve davranışlardır.
insanlara hizmet etmeninin erdemine
ulaşamamış insanlar hizmet ve ürün satamazlar. İnsan insanla iş yapmak ister.
Çok kaliteli ürün ya da hizmet olursa olsun insanın ilk
baktığı yer kendisine verilen değerdir.
Ben insanın yürümesinden alıcı mı bakıcı mı olduğunu bilirim
demek bize bir şey kazandırmaz. Bu gün almasa iler de alır yada çevresine
tavsiye eder. Bu günün yoğun iş hayatında fark yaratmanın en temel kuralı
kişiye göre hizmet etmektir. En iyi kişiye hizmet eden en çok kazanan olur.
Onun için bir insanın kendisine sorması gereken sorular. Neden beni tercih etsinler,
onlara ne fayda sağlıyorum, ne istiyorlar, daha iyi nasıl yaparım, daha hızlı
ve ayrıcalıklı nasıl hizmet etmem lazım sorularına cevaplar olması lazım. Eski
isletmecilik anlayışı artık yok oldu.
Tabiî ki insan olarak zaman zaman hatalar yaparız. Önemli olan
bunu en az seviyede yapmak. Böyle bir durumda müşteriye bilgi verilmeli ve özür
dilemek içinde bir hediye göndermek bize daha sadık müşteriler olmasına fırsat
verir. İyi hizmetin de bir bedeli vardır. Size bunun karşılığını vermek istemeyenlere
ya daha düşük maliyetli hizmet teklif edin yada başka birine yönlendirin. Bizde müşteri tutalım diye ilk geldiğinde
normalden çok fazla hizmet ederek memnun ediyoruz. Ancak bir kac defa sonra çok berbat hizmet
ediyorlar ondan sonra da müşteri bir daha gelmiyor.
İyi hizmet vermekten mutluluk duymayan insanlarla
çalıştığımız sürece, mutlu ve sadık müşteriler edinemeyiz. Ancak onları da
doğru yönetmek lazımdır. Elaman ne kadar
iyi olursa olsun yönetici iyi olmasa sonuç olumsuz olur. Görüşmek ve onları
dinlemek ve onlardan bir şeyler öğrenmek için gerekli zamanı bulabilmeleri ve
bunları yaparken yalnızca müşteriye odaklanmalarıdır demektir. Önemli olan müşteriyi
dinlemek değil ona yanıt vermektir.
Yoksa dinledik oldu bittiye gelirse ve sonra yapılması gereken
yapılmıyorsa kapatın gidin çünkü ayakta kalmanız imkânsız. Müşterinin olmadığı
yerde sizlerde olamazsınız.
Yorumlar
Yorum Gönder